Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) İçin Bireysel Terapi

Geçmiş, bazen peşimizi bırakmaz. Yaşanan bir kaza, bir kayıp, bir doğal afet veya istismar gibi travmatik bir olay, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, zihnimizde ve bedenimizde canlı kalabilir. Geceleri kabuslarla bölünür, en ufak bir seste irkilir, belirli yerlerden veya insanlardan kaçınır hale gelebilirsiniz. Sanki o kötü an, bir film şeridi gibi sürekli başa sarıyordur. Bu durum, Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nun (TSSB) en temel özelliğidir: Geçmişin, bugünü rehin alması. Ancak bu esaretten kurtulmak mümkündür. Modern psikoloji, özellikle Travma sonrası terapi alanında, bu "takılı kalmış" anıları işlemenizi ve hayatınızın kontrolünü yeniden elinize almanızı sağlayan son derece etkili yöntemler sunmaktadır.

Bu rehber, travma terapisinin nasıl işlediğini, EMDR ve BDT gibi bilimsel yöntemlerle geçmişin bugününüz üzerindeki etkisini nasıl azaltabileceğinizi ve iyileşme yolculuğuna güvenle nasıl adım atabileceğinizi anlatmak için hazırlandı.

[widget-131]

Travma Sadece Bir Anı Değil, Vücutta Kalan Bir İmdattır

Travmayı diğer kötü anılardan ayıran şey, beynimizde işlenme biçimidir. Normal bir anı, beynin hikaye ve anı merkezi olan hipokampüse kaydedilir ve "geçmiş" olarak dosyalanır. Travmatik anı ise, beynin alarm merkezi olan amigdalada sıkışıp kalır. Bu nedenle vücudunuz, o an hala yaşanıyormuş gibi tepki verir. TSSB'nin temel belirtileri de bu "yanlış alarm" durumundan kaynaklanır:

  • Yeniden Yaşantılama: Anın istemsizce tekrar tekrar hatırlanması (flashback), kabuslar görme.
  • Kaçınma: Travmayı hatırlatan yerlerden, insanlardan veya konuşmalardan uzak durma.
  • Aşırı Uyarılmışlık: Sürekli tetikte olma, en ufak sese irkilme, öfke patlamaları, uykuya dalmakta zorluk.
  • Duygu ve Düşüncelerde Olumsuzluk: Suçluluk, utanç, dünyaya veya insanlara karşı güvensizlik, geleceğe dair umutsuzluk.

Her Şeyden Önce Güvenlik: Travma Odaklı Terapinin İlk Adımı

Birçok insanın travma terapisinden çekinmesinin nedeni, o korkunç anıyı tekrar anlatmak zorunda kalma korkusudur. Ancak travma-bilgili yaklaşım, bunun tam tersini söyler: İyileşme, güvende başlar. Hiçbir uzman, siz hazır olmadan sizi travmatik anıyla yüzleşmeye zorlamaz. Terapinin ilk ve en önemli aşaması, "stabilizasyon" yani güvenli bir zemin oluşturmaktır.

Bu aşamada terapistinizle birlikte, zorlu anlarda kullanabileceğiniz "topraklanma" egzersizleri, güvenli alan çalışmaları ve stresle başa çıkma becerileri öğrenirsiniz. Amaç, travmayı çalışmaya başlamadan önce, bugününüzde kendinizi güvende ve kontrol sahibi hissetmenizi sağlamaktır. Bu temel terapi süreci, tüm iyileşmenin temelini oluşturur.

Travmayı Yeniden İşlemek: Bilimsel Yöntemler

Güvenli zemin oluşturulduktan sonra, "takılı kalmış" anının işlenmesi aşamasına geçilir. Bu, anıyı silmek değil, onun duygusal yükünü boşaltmak ve onu beynin doğru bölümüne, yani "geçmiş anılar" dosyasına yerleştirmektir. Bu amaçla en sık kullanılan iki kanıta dayalı yöntem EMDR ve Travma Odaklı BDT'dir.

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme)

EMDR, beynin kendi doğal bilgi işleme sistemini harekete geçiren güçlü bir yöntemdir. Terapi sırasında, terapistinizin yönlendirmesiyle gözlerinizi sağa ve sola hareket ettirirken (veya dizlerinize hafif dokunuşlar gibi başka çift yönlü uyarım teknikleri kullanırken) travmatik anıyla ilgili imgelere, düşüncelere ve beden duyumlarına odaklanmanız istenir. Bu çift yönlü uyarım, beynin sağ ve sol yarım küreleri arasında bir köprü kurarak, alarm merkezinde sıkışmış olan anının, beynin diğer bölgelerine akmasını ve işlenmesini sağlar. Anı silinmez, ancak üzerindeki rahatsız edici duygu, düşünce ve beden hissi nötrlenir. Artık sadece "geçmişte kalmış bir anı" haline gelir.

Travma Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi (TF-BDT)

BDT ise travmanın düşüncelerimiz ve inançlarımız üzerindeki etkisine odaklanır. Travma sonrası insanlar genellikle "Bu benim suçumdu", "Artık hiçbir yer güvenli değil", "Ben zayıf biriyim" gibi çarpık düşünceler geliştirirler. BDT, bu düşüncelerin kanıtlarını sorgulamanıza, onlara meydan okumanıza ve yerlerine daha gerçekçi ve yardımcı düşünceler koymanıza yardımcı olur. Aynı zamanda, kaçındığınız durumlarla güvenli bir şekilde ve kademeli olarak yüzleşmeniz için size somut davranışsal stratejiler öğretir.

Hangi Terapi Yöntemi Sizin İçin Daha Uygun?

EMDR ve BDT, travmaya farklı kapılardan yaklaşır. EMDR, daha çok bedensel duyumlar ve anının çağrıştırdığı imgeler üzerinden, yani "aşağıdan yukarıya" çalışır. BDT ise daha çok travmayla ilgili düşünceler ve inançlar üzerinden, yani "yukarıdan aşağıya" çalışır. Sizin için en doğru yönteme, durumunuzu ve ihtiyaçlarınızı değerlendirecek uzman bir psikolog ile birlikte karar vermek en sağlıklısıdır. Önemli olan, seçilen yöntemin travma odaklı ve kanıta dayalı olmasıdır.

Travma Terapisi Sürecinde Sizi Neler Bekler?

İyileşme, doğrusal bir çizgi değildir; inişleri ve çıkışları olan bir yolculuktur. Genel olarak bireysel terapi süreci, travma bağlamında şu aşamaları içerir:

  1. Değerlendirme ve Güven İlişkisi Kurma: Terapistinizin sizi ve yaşadıklarınızı anladığı, güvene dayalı bir ilişkinin kurulması.
  2. Stabilizasyon ve Beceri Geliştirme: Güvenli alan oluşturma, stresle başa çıkma ve duyguları düzenleme becerilerinin öğrenilmesi.
  3. Yeniden İşleme (Processing): EMDR veya BDT gibi yöntemlerle travmatik anıların duygusal yükünün azaltılması.
  4. Entegrasyon ve Geleceğe Yönelim: Travmanın hayatınızdaki anlamını yeniden çerçeveleme ve geçmişin esaretinden kurtularak geleceğe umutla bakma.

Geçmişi Değiştiremezsiniz Ama Geleceğinizi Geri Kazanabilirsiniz

Travma Sonrası Stres Bozukluğu, iradenizin zayıflığı veya karakterinizin bir kusuru değildir; zorlu bir yaşantıya verilen normal bir tepkidir. Bu tepkiyi değiştirmek ve iyileşmek mümkündür. Travma odaklı bireysel terapi, geçmişin anılarını silmez, ancak onların bugününüzü ve geleceğinizi kontrol etmesine son verir. Güvenli bir terapötik ortamda, bir uzmanın rehberliğinde, o "takılı kalmış" anının yolculuğunu tamamlamasına izin vermek, hayatınızı geri kazanmak için atacağınız en güçlü adımdır.

Yorum Yap

Randevu Al
Randevu Al +90 (533) 678 29 90